Anissa Kate’in o kocaman göğüsleri ve keskin bakışları, Juan El Caballo Loco’nun iri yaraklı varlığını hemen hissettirdi. Fransızca öğretmeni olmaktan çok, amcığını ders verircesine kullanmaya niyetliydi. Juan’ın sertleşen yarak kabarıp Anissa’nın sıcak amcığını bulduğu anda ortam alev aldı. O büyük kıvrımlı göğüslerini sallayarak yaklaştı, dudaklarıyla Juan’ın kalın yumuşaklığına ilk dokunuşu yapınca ikisi arasında şehvet dolu bir savaş başladı.
Juan, Anissa’nın ısıran dilini ve acımasızca emdiği amcığını içine çekmeye başladığında, kadının kocaman meme uçları ritmik hareketlerle parıldıyordu. Anissa’nın ingilizce aksanı, argo küfürleri ve gürültülü inlemeleri yer yer kesilerek odanın havasını kızıştırdı. Büyük T’nin kalın boynu etrafında dolaşıp sertçe köklediği anlarda kadın sanki daha da çıldırıyor, kendini tamamen teslim ediyordu. Parmaklarını saçlarına geçirip boğazına kadar dayayan Juan, amcığını daha da derinlere indirmeye çalışırken Anissa’nın nefesi hızlandı.
Yatak onların savaşıyla çalkalanırken Juan’ın yarak ucunun aniden sertleşip daha da büyümesiyle işler kontrolden çıktı. Kadının sıkı belindeki elleri sımsıkı kavrarken, kıçını kaldırıp adamın içine kadar sokulması için davetiye çıkarıyordu. Sesler odada yankılanıyor; sert daglama vuruşlarının ritmi giderek hızlanıyordu. Anissa’nın arka deliği serbest kalınca baştan aşağı titriyor, her kökleme darbesini iliklerine kadar hissediyordu.
Juan El Caballo Loco’nun kalın yarak ucuyla altındaki içi dar amcığa yaptığı o delici dalgalar, kadının amını paramparça ediyordu sanki. Kaba dayama ve dirsekle desteklenen itişler ürpertiyle karışık hem acı hem zevk veren bir işkence gibiydi. Anissa’nın yüzündeki yoğun haz ifadesi ve ağızdan çıkan inleme sesleri birleşince odaya tamamen hakim oldular. Sonunda Juan üstünden kalktı; koca yaragını kadının sıcak amıcına bırakıp derin bir boşalma yaşarken Anissa da tüm gücüyle orgazma ulaştı.
O an her şey hırçındı: Sırılsıklam terler, patlayan ipliksi sıvılar birbirine karışmıştı; ikisi de kat be kat doyuma ulaşmıştı artık. Öfkeli ama tutkulu bu folloşta bedenler şehvetin dibinde buluşup kaynaşıyordu adeta. Ağır nefesler eşliğinde kül olmuş tutkuyu söndürmeden yeni bir savaşa hazırlandıkları belliydi.